Miras Hukuku

Miras hukukunda; kişinin ölümü sonrasında kendisinin hukuki ilişkilerinin, menkul ve gayrimenkul tüm mallarının akıbetini düzenleyen kişiye miras bırakan denmektedir.

 Mirasın kimlere ve ne şekilde dağıtılacağı ile terekeye sahip olan kimselerin, bu intikal sonucunda iktisap ettikleri haklara miras hakkı, bunun dışında miras bırakanın ölümü veya gaipliğine karar verilmesi üzerine terekesi üzerinde terekede hak sahibi olan kişiye “mirasçı” denmektedir.

Mirasla ilgili olan terimlerden biri de veraset ilamıdır. Vefat eden ve miras bırakanın ölümünün ardından mirasçılar tarafından edinilen, mirasçıları ve miras paylarını gösteren evraktır. Veraset ilamı ya da mirasçılık belgesi, noterden edinilebileceği gibi, Sulh Hukuk Mahkemelerinden de edinilebilir. Fakat ortada yabancılık unsuru olan aile bağları söz konusu ise veraset ilamı yalnızca Sulh Hukuk Mahkemelerinden edinilebilir. Noterden bu belgenin alınması mümkün olmaz.

Bir kişinin vasiyetini hazırlayabilmesi için akıl sağlığının yerinde olması ve 15 yaşını doldurmuş olması gerekir. Bunun dışında Türk Medeni Kanunu’nun 531. maddesi; “Vasiyet, resmî şekilde veya miras bırakanın el yazısı ile ya da sözlü olarak yapılabilir” demek suretiyle vasiyetnamelerin üç şekilde yapılabileceğini düzenlemiştir. Bunlar:

  • Resmi Vasiyetname: Noter, Sulh Hakimi ya da yetkili memur önünde yapılan vasiyetname türüdür. 
  • El Yazısı ile Vasiyetname: Kişinin kendi el yazısı ile hazırlamış olduğu vasiyetname türüdür. 
  • Sözlü Vasiyetname: Ancak olağanüstü hallerde (savaş, şiddetli hastalık gibi…) ve diğer iki vasiyetname türünün yapılmasına imkân olmayan hallerde yapılabilen vasiyetname türüdür.